Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Daralmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Sıkılaşmak, Bunalmak, Azalmak, Küçülmek, Zayıflamak
- Nispeten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle
- Hamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı, Yükçü
- Hayat Hikâyesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Dehşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Yılgı, Olağanüstü, Ürküntü, Yılın
- Vaiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğütçü
- Ot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İlaç, Zehir
- Fırlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Savurmak
- Gütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk Etmek, Yönetmek, Sürmek, İzlemek, Otarmak, Takip Etmek, İdare Etmek
- Şanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namlı, Şöhretli, Büyük, Tanınmış, Ulu, Ünlü, Yüce
- Mücadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma
- Dostluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Gönüldaşlık, Yoldaşlık, Hukuk
- Yalnızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet, Kimsesizlik, Issızlık
- Mosmor Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak
- Törpü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğe
- Çevirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Dilmaç, Tercüman, Mütercim, Komütatör
- Kaynarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
- Kılavuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delalet
- Arkadaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
- Kontratak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Akın, Karşı Saldırı
- Rosto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- İnşaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcı
- Gurbetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadelci, Elgin
- Koruyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafız
- Karışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Bakmak, Dolanmak, Engellemek, İlişmek, Katılmak, Müdahale Etmek
- İstihbar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
- Perakende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekten, Dağınık, Perişan
- Kupa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek
- Durdurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevkif
- Mola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Resim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotoğraf, Bediz, Levha, Suret, Tasvir, Tören
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Muğber Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Küsmek
- Scanner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarayıcı
- Mübadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişme, Değişim, Değiş Tokuş
- Bakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
- Yötel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksürük
- Sıhhi İmdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
- Kurulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Yerleşmek
- Olsa Olsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Ruhsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü