Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muayenehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mualecehane
- Kentsoylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burjuva
- Turunçgiller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenciye
- Ahlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Armudu, Dağ Armudu, Suyuklar
- Elektronik Beyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Nehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irmak
- Sağılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
- Can Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Arzulamak
- Ziyaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Yatır, Türbe, Görme, Göret, Görüş
- Ayrıcalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Yarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Dilmek
- Ağrı Sızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancı
- Batırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Banmak, Gömmek, Mahvetmek
- Özlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veciz
- Tavlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Dikmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Ekmek
- Obruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, İçbükey, Mukaar
- Zaruret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
- Görünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
- Yalınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadeleşmek
- Eden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- Şiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet
- Kalıtımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrsî
- Tabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
- Maksatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlı
- İcra Vekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan
- Dingin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Yorgun, Kımıldamayan, Mecalsiz
- Terkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadak
- Acınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak
- Tulü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğuş
- Vişne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albalı
- Kuzudişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt Dişi, Peynir Dişi
- Solunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Bagaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Derme Çatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Uydurma, Üstün Körü, Bozuk Düzen, Önemsiz
- Tedvin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek
- Yakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Bestelemek, Dağlamak, Dökmek, Kavurmak, Mahvetmek, Tutuşturmak, Vurmak, Koymak, Sürmek
- Aşina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Bildik, Tanıdık, Tanış
- Gelişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkişaf, Tekâmül
- Saçma Sapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Düşüncesizce
- İlkgüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylül
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü