Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oranla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazaran, Nispeten
- Götürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asansör
- Rey Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmek, Oy Vermek, Ses Vermek
- Sözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lügat
- Sübyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuklar
- Tinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhi, Manevi
- Tantana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Gösteriş, Parıltı, Tezahürat, Tören
- Geçerlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
- Keşikçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Spekülatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgucu, Vurguncu
- Teori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuram, Nazariye
- Kalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keyfiyet, Nitelik, Vasıf
- Amaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garaz, Kasıt, Meram, Murat, Tasavvur, Uğur
- Sağlık Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıfzı Sıhha, Hijyen
- Dayanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç
- Özgeçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Yaşam Öyküsü, Otobiyografi
- Hatta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstelik, Bile, Dahi, Velev, Hem
- Karton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavva, Kalın ve Sert Kağıt
- Engebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, İniş Yokuş, Kabarık
- Pazar Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekşembe Günü
- Elverişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Müsait, Uygun, Yarar
- Doygunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiğna, Tatmin
- Dağılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak
- Saptamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek
- Kayırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Arka, Dayı, Torpil, Mültemis
- Müessese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Kurum, İşletme
- Alçak Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Erdemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksek
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Bekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret, Subay
- Kalamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazlık
- Yükseklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtifa, Yükselti
- Muhtıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatma, Uyarma, Uyarı Yazısı, Andıç
- Asil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
- Peyda Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Çıkmak, Oluşmak, Sadır Olmak
- Affetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Şefaat
- Karagül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Astragan
- Tıraş Bıçağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jilet
- Şiir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşuk, Deyiş, Manzume, Nazım
- Cereme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Paylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılamak, Azarlamak, Darılmak, Tanlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü