Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Morfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbilim
- Yersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Boşuna, Abes, Anlamsız, Fuzuli, Uygunsuz
- Rejim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
- Farfara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
- Çabucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarçabuk, Hemencecik, İvedilikle, Birden, Derhal, Hemen, Şipşak, Tezce, Pek Çabuk, Zaman Geçirmeden, Hızla, Süratle
- Güzeşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Iskonto, Taviz
- Kıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- İntibah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanış
- Elerki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demokrasi (doğrusu el erki)
- Yanlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepine, Eğrisine, Köndelen, Yanlamasına
- Ok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen
- Haiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip
- Aranjman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Ön Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Âlemşümul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrensel
- İlke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
- Totalitarizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskıcılık
- Hüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı
- Göz Tutsağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Hapsi
- Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Kadın, Karı
- Atılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Fırlamak, Hücum Etmek, Saldırmak
- Anormal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağan Dışı, Sıra Dışı, Dengesiz, Aykırı, Aşırı, Düzgüsüz, Davranışı Bozuk, Deli
- Haset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik
- Ayırt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Tefrik Etmek, Temyiz Etmek, Karakterize Etmek, Tanımak
- Şapkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vestiyer
- İvaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Ödün, Taviz
- Şarj Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- Yükseklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtifa, Yükselti
- Gidiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Ezgi, Hal Hareket, Seyir, Tempo, Tutum
- Kişiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
- Çubuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Göğüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, Döş, Meme, Sadır, Sine
- Çarpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Gücenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün
- Meraklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak, Umursamak, Tasalanmak, Üzülmek
- Vuruşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak, Savaşmak, Dövüşmek
- Lütfeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Ödünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
- Kasınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kramp
- Tek Yazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Monografi
- Murakıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü