Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mayalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
- Maksat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Hedef, Kasıt, Meram, Niyet, Tasavvur, Yol, İstek
- Hedef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Maksat, Uğur, Ülkü
- Peki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet, Pekâlâ, Tamam, Yakşı
- Sıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme, Malarya
- Sağlıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım
- Döndürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Bükmek, Vermek, Yönetmek
- Geniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Enli, Engin, Ferah, Çok, Gen, Koca, Rahat, Yaygın
- Hısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akraba, Kohum, Dost
- Azalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak, Düşmek, Eksilmek, Kırılmak
- Cankurtaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambulans
- Ağrılı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Zayi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Yitirmek
- Alaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halita
- Yekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Kımıldamak
- İstimlâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamulaştırma
- Eğleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukim
- Mahiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylık
- Çala Çukur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarampol
- Aldatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Hıyanet, Şike
- Tercüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen, Dilmaç, Tilmen, Çevirici
- Nom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun, Yasa
- Çeper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Zar, Cidar
- Dizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalvar
- İdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme, Ölüm Cezası
- Kurander kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan
- Memnunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvanç
- Kabadayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmaz, Korkusuz, Babayiğit, Külhanbeyi, Dayı, Efe, Koçu, Yürekli
- Çevren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk, Göz Erimi
- Salahiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetki
- Bir Tomar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
- Ele Geçirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Kazanmak
- Konu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye
- Pike Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şığımak
- Mahsulât kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürünler
- Soygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Yağma
- Jeneratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üreteç
- Deklarasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirme, Duyurma, İlan Etme
- Tedrici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertel, Azar Azar, Derece Derece
- Tedariklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak
- Girdap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrinti, Çevri, Burgaç, Burulgan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü