Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mantıksal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantıklı
- Patlatılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak
- Korkusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız, Yürekli
- Nisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Uyku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Gaflet
- İç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırsak, Ciğer, Dahil, Karın, Kucak, Mide, Muhteva, Sine, Yürek
- Hilafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkusuz
- Dağınık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
- Kesin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kati, Kesinlikle, Mutlak, Değişmez, Maktu
- Kovan Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melisa, Oğul Otu
- İkram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlama, Sunma; İndirim
- Amade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Anık, Müheyya
- Tanımamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
- Mizah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülmece
- İcareye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Meşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz
- Seyretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Online kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrimiçi
- Fiske kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırtma
- Kocaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Hantal, İri, Koca
- Israr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Üsteleme, Üstünde Durma, Bekinme
- Yığılışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Sıçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Değişebilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Tanzim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak
- Müteyakkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Razı Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
- Şahadetname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Lisans Belgesi, Belge
- Zındıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsizlik
- Bahusus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele, En Çoğu, Özellikle
- Lengimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavsamak
- Çabalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht, Gayret Etme
- Pinpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı
- İmtizaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Uyuşmak
- Boğanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağanak
- Delidolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Kırcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- Ses Soluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı
- Tele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapan, Tuzak
- Kayın Valide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Soluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes, Sarı, Tarz, Uçuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü