Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Leyli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatılı
- Yordam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeviklik, Çalım, Meleke, Kılavuz, Yardımcı, Çabukluk, Yeti
- İaşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Boğaz, Beslem
- Konjonktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Yangısı
- Veremli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Pelerin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğindirik, Sırtlık, Harmani
- Sonsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aposteriori
- İmecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmece
- İletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çattırmak, Getirmek, Götürmek, Nakletmek, Vermek, Ulaştırmak
- Alçak Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Kadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Ezelî, Aşnı, Bayrı, Çoktan Ki
- Kalbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten, Gönülden
- Göt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dip, Kıç
- Cemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dernek, Düğün, Sosyete, Topluluk, Toplum, Kurum
- Büyük Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Anne
- Küldöken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Kadın
- Sıkışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun
- Döşeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mefruşat, Taban, Zemin
- Deveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Dönme
- Kolpo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere
- Beraber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Bir arada, Denk, Eşit
- Kohumbazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimas
- Yığılışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Stabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Düz, Kararlı, Oturmuş, Sağlam
- Nakısa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur
- Sönük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Zayıf
- Bırakmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Öpücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpme, Öpüş, Buse
- Epilepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Sara
- Değişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübadele, Takas, Varyasyon
- Paylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılamak, Azarlamak, Darılmak, Tanlamak
- Hemişelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimî
- Alıngan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas, Nazik Yürekli
- Çirkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Biçimsiz, Suratsız, Bed, Gudubet, İbret, Kaba, Karanlık, Münasebetsiz, Nahoş
- Yok Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir
- Yakışık Almamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmamak, Uygun Düşmemek
- Karşılık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Karşılamak
- Sadedil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Iztırari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
- İş Birliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seferberlik, Emektaşlık, Teşrikimesai
- Karıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozguncu, Mikser, Müfsit
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü