Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kundura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı
- Kaynakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynaklar, Kitabiyat, Bibliyografya, Bibliyografi
- Mahmurluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sersemlik, Süzgünlük, Uyuşukluk
- Mal Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Gelmek, Oturmak, Patlamak
- Yakınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşmak
- Mevduat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, Yatırım
- Muaraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga
- Seyretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek
- Parasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Hasta, Yoksul, Beleş, Züğürt
- İzbandut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhyan, Korkutucu
- Yurtlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskan Etmek
- Çökertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçürmek
- İdame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürme, Devam Ettirme
- Stand-Up kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatarlık
- Halletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümlemek, Çözmek
- Tak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü Kemer
- Yıldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kuzey, Şans, Talih, Sitare, Seyyare, Star
- Sağalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, İyi Olmak
- Barışçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulhperver, Barışsever
- Taç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan
- Çare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Deva, İlaç, Merhem, Reçete, Tılsım, Çıkar Yol, Çözüm Yolu
- Editörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayımcılık
- Gaflet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazlık, İhtiyatsızlık, Dalgınlık, Dikkatsizlik, Uyku
- Islak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Nemli, Yaş
- Tay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eş, Eşit
- Hamakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Beslek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hizmetçi
- Ferahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- Uyarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, İrşat, Tembih
- Silecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Tebelleş Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elçekmemek
- Dolambaçlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Sokulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Vurmak, Yaklaşmak, Yanaşmak
- Açgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamahkâr, Doymaz, Haris, Hırslı, Açgöz, Gözü Aç
- Oğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Hararetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Canlı, Koyu
- Sanatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı, Ehil, Mahir, Usta, Zanaatkâr
- İşbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşriki Mesai
- Gereksinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç Duymak, Muhtaç Olmak
- Perukar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü