Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kortej kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tören Alayı, Topluluk, Alay, Maiyet
- İletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çattırmak, Getirmek, Götürmek, Nakletmek, Vermek, Ulaştırmak
- İnşaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcı
- Mihenk Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denektaşı, Mihenk
- Yağdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağlık, Dalkavuk
- Kolektivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşacı
- Mendirek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgakıran
- Eften Püften kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıksız, Derme Çatma, Çürük, Değersiz
- Bere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezik, Çürük, Sıyrık, Hafif Haraplık, Başlık
- Tefriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşenme
- Rızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Ruzi, Yiyecek
- Keçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçılık
- Fikirleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Klinometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğimölçer
- Perdelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Nakıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi, Eksik, Noksan
- An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza, Kıpı, Zihin, Dakika, Fırsat, Enstantane
- Şifalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltıcı
- Buat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutu
- Muhatara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tehlike, Zarar, Ziyan
- Hemşehri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memleketli, İldeş, Bölgedeş
- Danışman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maslahatçı, Müşavir
- Yeknesak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Monoton
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Sülasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçlü
- Tahdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırma, Sınırlama, Çevreleme, Buçlama, Belli Etme, Belirleme
- Kaba Et kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Veteriner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baytar
- Kökten Sürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Legal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Yasal, Meşru
- Çiğnemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişlemek, Ezmek, Hükmetmek, Öğütmek
- Kepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
- Mabut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak, Tapı
- Dakik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Düzenli İşleyen
- Mütemadiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye
- Örtülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Müphem, Saklı
- Şiddetlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekiştirme
- Gözü Pek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Cesur, Yiğit, Korkusuz
- Hamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ Yatak
- Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Huruç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış, Göç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü