Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zehretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üzmek
- Uyuzlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Özünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deruni, Zati
- Münasip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak, Yakışmak
- Buharlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Buğulaşmak, Tebahhur Etmek
- As kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey
- Batış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Ayyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, İçkici, Alkolik
- Tamamıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümüyle, Tıpkı
- Sokak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçe
- Yadsımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr Etmek, Tanımamak
- Katlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül Etmek, Dayanmak, Çekmek, Dözmek, Götürmek, Hazmetmek, Kaldırmak, Taşımak, Yutmak
- Teşrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurma, Onurlama, Şereflendirme
- Uşak Saldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük, Kürtaj
- Hür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Bağımsız, Erkin, Özgür, Serazat, Serbest
- Kararlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Benzeşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Asude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Rahat, Dingin, Sakin
- Afişlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek, Nitelemek
- Farenjit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
- İnç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parmak
- Kapanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Kıpırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kımıldamak
- İzolasyonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızcılık
- Argüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt, İddia, Tez
- Soymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Garet Etmek, Vurmak, Yüzmek
- Paşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı, Başmak
- Sarsalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Şakadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Kötücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain
- Stand-Up kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatarlık
- Tavır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
- Sayrıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marazi
- Cezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilme, Gitme, İnme, Kök, Alçalma
- Çilçırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avize
- Tevellüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğum
- Evlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru
- Dızman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman, İri yarı
- Pençeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Moksa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakı
- İlerleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terakki, Terfi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü