Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Galebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Çokluk, Yengi, Üstünlük
- Tedvin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek
- Botanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkibilim, Nebatat
- Külah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Kalpak, Oyun, Papak
- Bahtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talihsiz, Bedbaht
- Çaresizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umarsızlık
- Bozukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Fesat, İllet, Sekte
- Uzay Gemisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mekik
- Erkeklik Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamış
- Tırtıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Girinti
- Tamamlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Olmak
- Cansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmüş, Bitkin, Güçsüz, Hareketsiz, Durgun
- Topuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amut
- Risale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Broşür, Kitapçık
- Karartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlık
- Elemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak
- İçkici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
- Kaytarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Vermek, İşten Kaçmak, İade Etmek, Reddetmek
- Vadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Tarz, Yol, Koyak, Derey, Geçit
- Yavaş Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Sansasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgalanma
- Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandal
- Yekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Kımıldamak
- Kayırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himmet, İltimas, Koltuk
- Sonbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz
- Beden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Gövde, Üst, Üzeri, Vücut
- Peşin Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
- Ayıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Eksiklik, Leke, Damga, Utanç Verici, Noksan, Uygunsuz, Kötü, Şaibe
- Demirbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avadanlık, Envanter
- Mütemadiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye
- Mahpus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane
- Yortmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Öşür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ondalık
- Acil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Süratli, İvedili, Hızlı, İvedi, Evgin, Müstacel, Gecikmez, Geciktirilemez, Ertelenemez
- İcabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Kabul Etme, Razılık, Varma, Razı Olma
- Dalgalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak, Kıpırdamak, Yüzmek
- Parola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kipsöz
- Dizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
- Çabuklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezleşmek, İvedileşmek, Süratlenmek, Hızlanmak
- Yeniyetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürahiklik
- Üremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Türemek, Yetişmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü