Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Klasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Tasnif, Bölük, Bölümleme, Sınıflama
- Direşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Sebat Etmek, Diriktin, Can, Ruh
- Lahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Koytak
- Artı Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anot, Pozitif Elektrot
- Garp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Günindi
- Bilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malumat, Vukuf, Bili, Bilim, Haber, Marifet, Olgun, Veri
- Derun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, İç, İçeri, Öz, Ruh, Yürek
- Mühürsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgasız
- Ustalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, İş, Maharet, Marifet
- Güruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derinti, Değersiz, Sürü, Grup
- Nakliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacılık
- Soğukkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakin, Serinkanlı
- Vasıtasıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılığıyla
- Numan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan
- Değgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, İlişkin, Dair, İlgisi Olan, Mütaallik
- Direksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Mübadele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- İstifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanma, Faydalanma, Aşılanma
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Çullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abanmak, Tedirgin Etmek, Tebelleş Olmak
- Kamelya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Japongülü
- Sinonim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Anlamdaş, Müteradif
- Sanırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Zifiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapkaranlık, Karanlık, Zulmet
- Bilgiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Ukala
- Malkoç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıncılar Ocağının Başı
- Kesintisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmadan, Tam
- Bilfiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Olarak, İş Edinerek, Gerçekten
- Azletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Azat Etmek, Kenar Etmek
- Huysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çakal, Geçimsiz, Suratsız, Şirret, Ters, Yaman, Yolagitmez
- Zıkkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı, Zehir, Acı
- Çengel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal, Fiş, Karmak
- Depremyazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sismograf
- Daraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar
- Kızmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Öfkelenmek, Sinirlenmek
- Çıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık
- Spikerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmanlık
- Müfettiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetmen, Teftiş Eden, Denetçi, Bakman
- Katışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç, Karışık, Karma, Melez, Mahlut
- Maaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylık
- İlkokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptidai Mektep, İlk Mektep, İptidai, Beş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü