Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Birebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Endüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümevarım
- Muhtelif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitli, Türlü, Mütenevvi
- Saplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Girmek, Sançmak
- Müştemilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklentiler
- Himayecilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Sergileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir
- Yek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Tek
- Zeybek Havası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek
- Çoban Yıldızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çolpan
- Melun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlenmiş, Lanetli, Kargışlı, Kötü
- Jale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırağı, Çiğ
- Tümü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Kovuşturulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takip
- Vücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık
- Müreccah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
- Terfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme
- Tahkim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek
- Tutsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esir, Köle, Kul
- Uzatılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzantı
- Medar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönence, Dayanak, Yardımcı
- Kabiliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeteneksiz, Beceriksiz
- Tekmil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Bütün, Tamamlama, Tüm, Bitmiş, Tümleme, Eksiksiz
- Hulliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takı
- Muntazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Manzum, İntizamlı, Düzenli, Derli Toplu
- Nesiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doku, Yapı
- Atalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecdat
- Gelme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Çapraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Düğme, Fermuar
- Tarassut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
- Mazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
- Gereksinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç Duymak, Muhtaç Olmak
- Duyuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, İntiba
- Vaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Veriş
- Hamule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Meşveret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışmak
- Aheste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır
- Aleni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortada, Açık, Meydanda, Belli
- Hicviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergilik
- İnfilak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü