Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kenetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bentlemek, Bitiştirmek, Kilitlemek
- Reseptör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almaç
- Paydaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissedar
- Diyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Çağdışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köhne
- Etraflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Ayrıntılı
- Külliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Uğraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Didişmek, Savaşmak
- Felçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnmeli
- Analitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümsel
- Yetenekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahir
- Sehpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- İntihar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölünç
- Batın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Göbek, Kuşak, Üren, Döl, Nesil, Gömlek
- Sükûnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
- Derhâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Çoksesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polifonik
- Hipnoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapay Uyku
- Essah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Gerçek, Sahi
- Sızlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Şikâyet, Vızıltı, Yaygara
- Cidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Savaşma, Cenk, Çekişme, Ağız Kavgası
- Tıpkısı Tıpkısına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
- Kara Yağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıklı, Güçlü, Gürbüz
- Osmoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçişme
- Leffetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçine Sokmak, İliştirmek
- Kürtaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıma, Uşak Saldırma, Uşak Salma
- Bildiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, Tebligat, Beyanname, Beyanat
- Sistematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizgesel, Düzenlice
- Rastlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Düşmek, Karşılaşmak, Rast Gelmek
- Yayılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Büyümek, Çıkmak, Çökmek, Otlamak, Sirayet Etmek, Sıvışmak, Sızmak, Yansımak, Yaygınlaşmak
- Sarman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük, Sarı Tüylü Kedi, Azman
- Çalkanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak
- Sorguç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğ; Tepelik
- Vücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık
- Salahiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetki
- Kıtipiyoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Değersiz, Kötü
- Yallah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi, Yürü, Git
- Kur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Aynasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Kötü, Ters
- Hususi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Spesiyal
- Kuyudat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtlar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü