Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kaydiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabıka
- Tüketilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Kanyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar Ve Dolambaçlı Boğaz, Kapuz
- Metodik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsel
- Ödünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
- Sava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Muştu
- İtap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
- Silsile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıra, Soy Sop, Atalar
- Çatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mensup; Çatık
- Dev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Canavar
- Esnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elastiki
- Nadide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmedik, Değerli, Az Bulunur
- Ses Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
- Panorama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümgörü, Geniş Görünüş, Genel Görünüm
- Semirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Yakın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Benzeyen, Andıran, Yaklaşan, Dip dibe, Akraba, Dost, Arkadaş, Uzak Olmayan, Doğru
- Maskaraya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Haset Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Şafak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tan, Alacakaranlık
- Bir Zamanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
- Zırt Fırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt
- Kurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
- Alt Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım
- Sakır Sakır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Güncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Düzengâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
- Karınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftleşmek
- İmitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- İnisiyatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncecilik
- Safi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Net, Sadece, Duru, Sadece, Temiz, Yalnız, Som
- Takat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
- Beynelmilel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası, Milletlerarası, Enternasyonal
- Zulmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
- Debi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akım
- Terkip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim, Tümleme, Birleştirme, Takım
- Ardıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Halef, Arda, Ardışık
- Pısırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuk, Utangaç, Çekingen, Uyuşuk, Cesaretsiz, Beceriksiz
- Noktalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenkit
- Lökosit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akyuvar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü