Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaval
- Haram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak
- Benimsenilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtici
- Kararlaştırılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Çuğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal, Muhbir
- Alımlı Çalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel
- Gericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtica, Yobazlık
- Yarılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Şimendifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katar, Tren, Demiryolu
- Yanlış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanılgı, Hatalı, Aykırı Olan
- Boğulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Sıkılmak, Bunalmak, Gark Olmak
- Ruzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
- Cehalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik, Bilmezlik
- Düzelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Fikirleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Jenerasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşak, Soy
- Soluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes, Sarı, Tarz, Uçuk
- Absorbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurmak, Emmek
- Yumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkamak
- Kümebulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kümülüs
- Sorutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Dallı Budaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Mercan Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercan
- Ödeşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit Olmak
- İşare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
- Difüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayım
- İzah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
- Bağdaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Homojen, Mütecanis
- Muhalif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Karşı, Karşıt, Yanaz
- Parıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Işıldamak, Parlamak, Yanmak, Yükselmek
- Kaba But kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Senkron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşan, Eşzaman, Eşleme
- Deneme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübe, Test, Deneyim, Sınama
- Akbaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar
- Küfürbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövgücü, Sövüşçül
- Bağırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara
- Tüketim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğaltım, İstihlak
- Huraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban
- Şerefsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz, Alçak
- İş Kadını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı
- Şüpheli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkulu, Kötülükçü, Zanlı, Çirkin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü