Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sakatat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçalat
- Kaynaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
- Teşrinisani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasım
- Aksiseda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
- Teleobjektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzmercek
- Ruzuşeb kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Aylık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maaş, Mahiye
- Farklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Değişik
- Dumanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sisli, Bulanık, Puslu, Sarhoş
- Laptop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizüstü
- Donamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Bergüzar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Armağan, Yadigâr
- Yetişmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök
- Funda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalılık, Süpürge Otu
- Sınırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
- İç Açıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferah
- Kaskatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Sökülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcamak
- Mirasçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vâris, Kalıtçı
- Cevabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıtsal
- Rey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir, Görüş, Karar, Oy, Ses
- Curcuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Şamata, Karışık Durum
- İlişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Değinmek, Değmek, Dokunmak, Karışmak, Müdahale Etmek
- Mualla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Yönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit
- Kudurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Yazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmla
- Sataşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Mütearrız
- Arz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Sunum, Bilgi Verme, Yeryüzü, Yerküre, Yer Yuvarlağı, Dünya, En, Maruzat, Yer
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Mürailik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlülük
- Nalça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nal
- Öbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Özge
- Korkmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
- Mahalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Yerel, Lokal, Yerli
- Yüksünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik Etmek, Üşenmek
- Print kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Acılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylamak, Sançmak, Zehirlemek
- Acmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıkmak
- Kamp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oba
- Kasıtlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteyerek, Bilerek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü