Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kaybolma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
- Peki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet, Pekâlâ, Tamam, Yakşı
- Yılgınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Tüketici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihlakçı, Yoğaltan
- Sportmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sporcu
- Girişimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Sel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
- İştirak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılım, Katılma, Ortaklaşma, Paydaşlık
- Güçsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âciz, Çelimsiz, Kof, Ölü, Pestil
- Zirai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarımsal
- Mükemmellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Vehleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Kile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçek
- Tabaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepilemek
- Uşak Bahçesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anaokulu
- Bağ Bozumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Evsiz Barksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Başıboş
- Galat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlış, Uyduruk, Hata
- Mumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Berbat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kirlenmek
- Mütekabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık
- Mevt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Personalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişiselcilik
- Tane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kıta, Parça
- Mücellit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciltçi, Kapçı
- Taciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin Etme
- Büyüksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzam Etmek
- Gramofon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesyazar, Fonograf
- Minicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Munsap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Kavşak
- Böcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcek, Kurt
- Etmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faktör, Amil
- Müptelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Bağımlı, Tutkun, Âşık, Manyak, Meraklı, Vurgun
- Kirman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar
- Yakıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Refetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yukarı Kaldırmak, Ortadan Kaldırmak, Gidermek
- Allame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Bilgin, Çok Bilen
- Serkeşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa Tutma
- Yokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, Kıtlık, Açlık, İhtiyaç, Kesat, Adem, Fıkdan
- Mağrur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünçlü, Gururlu, Kurumlu, Konur, Burnu Büyük
- İmtina Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü