Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kapsama Alanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhata Dairesi
- Yiğitçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Yüreklilikle
- Besi Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz su, Usare
- Meyus Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek
- Soruşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Bulaşmış Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Hastane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Evi
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Benzeşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Hapishane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
- Şaka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek
- Endirekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Palamut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pelit, Sivri
- Yüce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek
- Beyhude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Yararsız, Anlamsız, Sonuçsuz
- Ekstre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Özüt, Öz
- Edalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalımlı, Havalı, Nazlı, Civelek, Oynak
- Çizinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıyrık
- Zırıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırlamak
- Takım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem
- Mukayeseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmalı
- Şart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıt, Koşul
- Rızk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doygu, Azık; Nimet
- Küsmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küs
- Seramik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilişi
- İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, Nüzul, Sekte
- Zatî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişisel, Özel, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Sezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezgi
- Lafçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Dedikoducu, Geveze
- Şatu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraça
- İzinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Havza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Mıntıka, Tekne
- Sulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Koyuvermek, Cıvıtmak
- Kokoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züğürt
- İhtilal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim
- Bunak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateh Getirmiş Olan Kimse, Matuh
- Kakınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke
- Tezahür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Bakliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baklagiller
- Kaşane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü Köşk, Saray
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü