Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bunak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateh Getirmiş Olan Kimse, Matuh
- Avanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alık, Aptal, Enayi
- Taksim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüştürme, Bölme
- Muallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı; Bağlı, Bağınlı
- Epeyce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Moruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, Baba, İhtiyar, Koca
- Hasta Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Tıp Kardeşi
- Hayli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Çok, Epey, Oldukça Çok
- Alelumum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle, Genel Olarak, Bütün
- Emir Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komut Vermek
- Uzamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnmek
- İştah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeme İsteği; İstek, Arzu
- Muharebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş, Cenk, Harp, Çatışma, Vuruşma
- Götürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabır, Tahammül
- Macera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüven, Sergüzeşt, Avantür
- Danışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
- Aheste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır
- Kâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Zaman
- Jest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Makule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Takım
- Külliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- İnhitat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Gerilemek
- İlliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedensellik
- Değnekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahya
- Gıpta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmrenme
- Kabız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peklik, Makbuz, Kavrama, Tutma
- Varidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Gelirler
- Hasbihal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleşi, Sohbet
- Sınırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
- Yıprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Macerasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüvensiz, Basit, Sıradan
- Ahvalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuat
- Parmaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek
- Dilaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahadır, Yiğit, Delikanlı
- Niza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga, Bozuşma
- Salat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namaz
- Roket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişek; Füze
- Gülmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
- Tasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Efkâr, Endişe, Gam, Kaygı, Keder, Merak, Üzüntü
- Meyilli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Yitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Zayi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü