Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kalorimetre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıölçer
- Başmuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
- Birlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdaniyet, Vahdet, Bağlantı, Bağlılık, Bütün, Tek, Benzerlik, Cüzütam, Dernek
- Amale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi
- Üzeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey
- Donanma Gecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanma
- Erinçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Mahşer Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
- Asır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıl, Çağ
- Koordinasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdüm, Alakalandırılma, Alakalandırma
- Metotsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsiz
- Doyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinme, Soğum, Kanaat, Tatmin
- Rant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirim, Lüp
- Dayanıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam, Metin, Devamlı, Dözümlü, Güçlü, Pek
- Alaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişik, Yakınlık, Bağlantı, Komünikasyon, Ulaşım
- Sahra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Çöl, Ova
- Seretan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
- Sığınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltica Etmek, Barınmak
- Filigran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu
- Musanna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Utarit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkür, Arzıtilek
- Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Temkinlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakar
- Sıçanotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsenik
- Külfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Zorluk, Yorgunluk, Büyük Masraf
- Yersiz İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
- Kâmil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Mükemmel, Olgun, Erişkin, Yetkin, Eksiksiz, Ağır Başlı
- Abırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz
- Muallime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen (Bayan), Bilimci
- Kalensöve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksük
- Zahimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşin
- Kaltaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarlatan, Yalancı, Namussuz, Hileci
- Müteyakkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Kargaşalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fesat, İhtilal, Fitne, Şuriş
- Envestisman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Salavat Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Gözsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- Çokça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla
- Eş Sesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesteş, Homonim
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Avans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndelik, Öndün
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü