Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kısaboy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Debriyaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavrama
- Isıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Sevecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şefkatli, Mihriban, Müşfik
- Kampüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşke
- Çilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur Çiselemek; Nemlenmek, Islanmak; (Bülbül) Şakımak
- Umacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öcü
- Cüda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Biteviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Sürekli, Yeknesak, Boyuna, Aynı Biçimde
- Başkaları kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem
- Etene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Eş, Döl Eşi, Meşime, Plasenta
- Yıpranmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
- Nişanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İşaret
- Lazımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Yoğuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşmak
- Bayındırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmar
- Sözde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sanki
- Uyandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak, Uyarmak
- Step kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozkır
- Gösterge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İm, İşaret, Nişan, İndikatör, Müşir, Belirtke
- Hikâye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Sivil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Mülki, Üniformasız, Çırılçıplak
- İstinat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Kafadaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Otorite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkili, Yetke, Sulta, Erke
- Kadifeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Bölümlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıflandırma
- Sekte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durma, Durgu, Bozukluk, Duruş, Felç, Ket, Kesintiye Uğrama, Kesilme
- Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Güzergâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak, Geçek, Gidiş Yolu, Yol Üstü, Yol Boyu, Geçek
- Üzüntüler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Termin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terim, Randevu
- Donanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Oyunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahne
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Düğümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Tuvalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Hela, Wc, Yüznumara
- Maliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Aba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlük, Palto, Abla, Anne
- Dışsatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhracat
- Orospu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe, Mal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü