Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Blmlendirme ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Mualla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Yatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Türbe, Dede
- Haberi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek
- Deniz Boyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil
- Zevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Haz, Eğlence, Keyif, Lezzet, Sefa, Tabiat, Tat, Tadım, Eğlenme
- Seccade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namazlık
- Kontrolcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi
- Yöntemlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar
- Devrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal, İnkılap, Islahat
- Hemoroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basur
- Kastetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlamak, Kıymak, Kötülük Etmek
- Mevzuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konular, Yasalar
- Hayat Hikâyesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Transparan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam, Şeffaf
- Abartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağa
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Maruza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ
- İçtimai Rey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Oyu
- Eş Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordinasyon
- Feci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Facialı, Musibetli, Trajik, Yürek Er Acısı
- Sedimatolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilimsel
- İzdivaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenme
- Silkelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silkinmek
- Kovcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Uyuşturucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden
- Kabza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutak, Sap
- Tecil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
- Portmanto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Matkap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delgi, Burgu
- Deruhte Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenmek, Üzerine Almak
- İkirciklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Taharet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlenme, Temizlik
- Kalıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz
- Simültan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- Bildirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Tebliğ
- Kurtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek
- Çalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Tafra, Şişinme, Kibir, Caka, Fiyaka, Gurur, Jest, Kurum, Loka, Menzil, Tekebbür, Erim
- Rezil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağılık, Kepaze, Rüsva, Adi
- Gürültüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü