Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hazımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirimsizlik
- Forma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Ahvaliruhiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haletiruhiye
- Yaldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zer, Zerli
- Ayan Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besbelli, Apaçık, Açık Seçik Bir Biçimde
- Seyahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezi, Yolculuk
- Dayanıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Güçsüz, Yufka
- Ödün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taviz, Ödünleme, İvaz, Tavizat
- Kanamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek
- Daraltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasmak, Kısıtlamak, Kısmak
- Ayıplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınamak
- Azimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı
- Yakınsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekarip
- Deveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Dönme
- Teeddüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanma
- Şaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taaccüp
- Keniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
- Takviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
- Müzeyyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekli
- Benzer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzeri, Müşabih, Mümasil, Dublör, Benzeşim, Bir, Emsal, Kabil, Misal, Nüsha
- Şecaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Yüreklilik
- İcap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Lüzum, Zaruret, Gereklik, İster
- Önsezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, İçe Doğma, Hissikablelvuku
- Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm, Karar, Kaza, Mahkeme
- Fistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entari, Pilili Eteklik
- Sülüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçte Bir; Arap Yazısı
- Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- İstikrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Kararlı
- Alakadar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek
- Köşker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemenici, Ayakkabı Tamircisi
- Ceninisakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
- Duruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
- Denktaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit
- Reaksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepki, Tepkime
- Değişken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak, Kararsız, Değişici, Mütehavvil
- Çıkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bohça
- Pisletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislemek
- Çal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Taşlık Yer, Çıplak Tepe
- Prim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
- Bıkkınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü