Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alakadar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek
- İçecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçilecek, İçki, Meşrubat
- Muhasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayman
- Sessizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet, Sükût
- Cemaziyelevvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Halef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
- Müreffeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönençli, Genll, Rahat
- Kağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Han
- Sersem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangı, Dümbelek, Şaşkın
- Sulta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetke, Otorite
- Ortam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Ara, Dünya, Hava, Kucak, Muhit, Vasat, Zemin
- Ermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Kavuşmak, Yetişmek
- Asıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
- Hantal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abullabut, İri, Kaba, Kocaman, Yavaş
- İham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
- Dolaysız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Direkt, Doğrudan Doğruya
- Klitoris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak
- Yağış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
- Küşümlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak, Kuşkulanmak
- Repo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz
- Hasta Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Tıp Kardeşi
- Kuşkusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Malum, Şüphesiz, Zahir
- İtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtelemek, Sevk Etmek, Sürüklemek
- Od kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
- Balıketinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolgun
- Sürür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç
- Cenkleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Savaşmak
- Pislik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kir, Dışkı, Kötü, Necaset
- Cuma Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cuma
- Zavallı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçare, Âciz, Fakir, Fukara, Gariban, Garip, Miskin, Perişan, Acı Çeken, Mutsuz, Eksin
- İtidalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Soğukkanlı
- Tutsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyet
- Çıvmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Sapmak, Sekmek, Sıçramak, Zıplamak
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Zırıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırlamak
- Kıyamet Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
- Basık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak
- Enikonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, İyiden İyiye, Adamakıllı, İnce, Oldukça
- Kocaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Hantal, İri, Koca
- İzlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takip
- Sersemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü