Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Götürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabır, Tahammül
- Alışılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek
- Monogami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekeşlilik
- Giç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi
- Şiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet
- Vazıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
- Aferin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bravo, Yaşa
- İncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
- Değişebilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Akım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Akıntı, Hareket
- Keyifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Rahatsız
- Bıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
- Kantarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınamak
- Yeteneksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
- Boysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
- Uysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimli, Yumuşak Başlı, İtaatli, Munis, Söze Bakan, Yumuşak, Yüzüyola
- Görünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
- Hasisleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pintileşmek, Eli Sıkılaşmak
- Septisizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Barışçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulhperver, Barışsever
- İhtiyaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
- Tahmis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşleme
- Bir İki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birkaç
- Belirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebarüz, Tezahür
- Havuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maslak
- Kayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- Çalkantılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Esrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırlar, Gizler; Duman, Keyif, Maden, Mal, Ot, Uyarıcı, Sarhoş Edici, Uyuşturucu Zehir
- Cumartesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şembe
- Fakül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benek
- Zayıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz
- İplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İp
- Yarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Dilmek
- Tasvirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betimci
- İhtiyacı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
- Karşın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rağmen, Karamazdan, Muhalif, Muarız
- Dejenereleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- İştiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Göresime, Özleme
- Kıvrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Katlanmak, Kırılmak, Sapmak
- Sakıngan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müçtenip
- İdaresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumsuz, Yönetimsiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü