Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Belirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebarüz, Tezahür
- Barı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çit
- Mantarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Metropol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anakent
- Bere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezik, Çürük, Sıyrık, Hafif Haraplık, Başlık
- Sosyolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimsel, Toplumsal
- Muhtelif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitli, Türlü, Mütenevvi
- Doyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak
- Sansasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgalandırıcı
- Aşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahçı, Aşpaz, Lokanta
- Ailevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maaile
- Oran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın
- Selef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncel
- Omuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiğin, Dal
- Unutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huşsuz
- Hariciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Haricî İşler, Dışsal, Dış Hastalıklar
- Azgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmış, Azılı, Coşmuş, Taşmış, Ele Avuca Sığmaz, Haşarı
- Bühtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftira, Karacılık
- Zanneylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Kazıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak
- Tahkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitme, Pekiştirme, Sağlamlaştırma
- Solmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Taşeron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Üstenci
- Ocak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Ev, Kucak, Soy, Şömine, Fırın
- Savurgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsrif, Bedharç, İsrafçı
- Mekân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Ev, Uzay, Yer, Yurt, Oturulan Yer
- Âdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Töre, Görenek, Alışkı
- Tevil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Pisik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göcen, Kedi
- Gebermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Müstahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Layık, Hak Etmiş
- Güman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaibe, Şans, Zan
- Gönç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
- Kahvehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
- Müracaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvuru, Hitap
- Papağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudukuşu
- Vaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Veriş
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Menekşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benefşe
- Kabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olası, Benzer, Cins, Gibi, Mümkün, Olabilir, Tür, Türlü, Olanaklı
- Onarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Tamir Etmek, Yapmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü