Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gidişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaşınmak
- Mürettip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizici, Dizgici, Dizmen, Düzenleyen, Hazırlayan
- Çodar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Haksever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrucu
- Analog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş
- Ateş Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sardalya
- Budur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Tehlike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Ateş, Korku, Risk
- Büro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Ofis, Şube, Yazıhane, Çalışma Odası
- Atölye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlik
- Bir Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele
- At kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beygir
- Menteşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reze
- Piştov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabanca
- Bezekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakkaş
- Paravan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
- Kumanda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek
- Mukataa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Elmas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir
- Karşıtduygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antipati
- Hezimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Darmadağın Olma, Tarumar Olma, Yenilgi
- İşporta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi; Açıkta Yapılan Satış
- Hırs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Tamah, Ateş, Harislik, Hınç, Öfke, Soğumsuzluk, Aşırı Tutku, Kızgınlık
- Süre Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı
- Sıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mandal
- Ilıklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıştırmak, Ilıtmak
- Ütilitarist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcı
- Mahcup Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek, Morarmak, Şişmek, Utanmak
- İç İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahilî İşler
- Yağdırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
- Örü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Mütehevvir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın
- Havalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkmak
- Yaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Emir subayı
- Dizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
- Mühürcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Hodkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
- Şehircilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentçilik
- Basınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
- Ters kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Hırçın, Huysuz, Münasebetsiz, Sert, Zıt, Karşıt, Uymaz, Elverişsiz
- Çare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Deva, İlaç, Merhem, Reçete, Tılsım, Çıkar Yol, Çözüm Yolu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü