Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dikkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetik, Titiz
- Efkârıumumiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Fikir, Kamuoyu
- Ayrıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Mufassal, Uzun
- Parsellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylaşmak
- Veciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü, Aydın, Kıssa
- Düşünmeksizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedaheten
- Leffetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçine Sokmak, İliştirmek
- Müessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Etkili, Sonuçlu; Etken, Etkin
- Olgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kızarmak, Olmak, Yetmek
- Kağşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Oynamak, Zayıflamak
- Jips kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçı, Alçıtaşı
- Yükselti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakım, İrtifa, Tümsek, Yükseklik
- Fırtınalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Müşabih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Tir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalas, Tomruk
- Şükretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamdetmek
- Güvenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin, Emniyetli, Tehlikesiz
- Yaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirgen
- İhtiyaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinim
- Raşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürperme, Ürperiş
- Sığırtmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Çobanı
- Biteviyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreklilik, Yeknesaklık
- Perdahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
- Telin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Kızılca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızamık, Kızıl
- Arızalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sınmak
- Kundura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı
- Bezelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nohut
- Dokunulmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık
- Mineral Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden Suyu
- Dikiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakma, Gözetleme, Erkete
- Nalıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takunyacı
- Tahattur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak
- Yenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
- Bel Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Müdahale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Karışmak
- Zafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Arıklık, Güçsüzlük, Dermansızlık
- Lavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Şakketmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Yarmak
- Takır Takır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takır Tukur
- Sümbül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü