Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ortada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Gıybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirme, Kötüleme, Kov, Kovculuk
- Eklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binmek, Gelmek
- Teveccüh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek
- Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Süre, Müddet, Devir, Dönem, Mevsim, Çağ, Bugün, Dakika, Devran, Gün, Saat
- Müşfik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen
- Sinagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havra
- Şalter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gişe, Çevirgeç
- Zükâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle
- Sabaha Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seherecen
- Ahek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badana
- Ağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hale, Ayla, Saya
- Sel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
- Lanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Üzücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntülü, Hüzünlü, Acı, Acıklı, Fena, Dokunaklı, Elim
- Mümasil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Vefasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayırsız
- Mahpus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane
- Dehşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Yılgı, Olağanüstü, Ürküntü, Yılın
- Sipariş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Üç Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Üstünkörü
- Serbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuz
- Berkitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
- Doğu Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkiyat
- Dızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Soymak
- Şakramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Bent Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak
- Abstraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyutlama
- Rappadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- İlinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
- Teolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsel, Dinbilimsel
- Yarımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtık
- Örneksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslamak
- Seçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, İhtiyar, Kalburüstü, Seçkin, Teşhis
- Carcar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Mütenakız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Çelişmek
- Kaçış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Himaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunma, Esirgeme, Gözetme, Kayırma, Elinden Tutma
- Unutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huşsuz
- Akıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akışkan, Sıvı, Akar, Kıvrak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü