Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Federal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
- Baran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
- Şeytanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Kurnazlık
- Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Para) Alma, Toplama; Öğrenim, Öğretim
- Yekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Durup Dururken, Birdenbire, Derhal
- Eşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Süyek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safiha, Cebire
- Sinir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabiyet, Asap, Öfke
- Tanıtmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarife
- Ayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Basamak, Kıç
- Hekim Hakkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizite
- Viyadük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşıt, Kuru Köprü
- Görüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Hayalet, Manzara, Sahne
- Poyra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Beş On kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
- Yaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşasın
- Cafcaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Gösteriş, Şirret
- Kesinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katiyet
- Zifos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
- Uğursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Meşum, Musibet, Şom, Düztaban
- Nom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun, Yasa
- Sükûti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suskun, Sessiz
- Parke Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki Taşı
- Zil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zeng Sesi
- Üzüntülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
- Bili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi
- Güzelduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Estetik, Bediiyat
- Portmanto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Takipsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemsizlik
- As kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey
- Strapless kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askısız
- Uzaduyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Telepati
- Akak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecra, Yatak
- Hakaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Taşlama, Onur Kırma
- Soyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abstre, Mücerret
- Sevinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayram, Ferah, Kıvanç, Mutluluk, Neşe, Şenlik, Şevk, Coşku
- Dikuçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helikopter
- Sûr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Teveccüh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek
- Çift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkili, Çifte, Eş, Koşa
- Takip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Gelmek, Gütmek, İzlemek, Kovalamak, Tutturmak, Yetişmek, Ardılmak, Artlamak, Kovuşturmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü