Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave Etmek, Tamamlamak, Çoğaltmak, Artırmak, Beslemek, Koşmak, Koymak, Ulamak
- Didar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre
- Kuşanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takmak
- Gafilâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
- Etik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre Bilimi, Ahlak Bilimi; Ahlaki, Ahlakla İlgili
- Otokontrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdenetim
- Kuruluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, İdare, Kurum, Müessese, Tesis, Teşkilat, Üretim, Yapı
- Zannetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Kılgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik, Ameliyat, Pratik
- Alçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Ağır, Aşağılık, Hain, Namert, Pespaye, Rezil, Sefil, Soysuz, Süfli, Yavaş
- Müşterek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortak, Ortaklaşa, Bir, Birlikte, Beraber
- Südremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş Olmak, Esrimek
- Semer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palan, Arkalık, Arkalıç, Yukaç
- Hemencek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Mütekait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekli
- Ansambl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk
- Ehram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpyak, Piramit
- Kalaycılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
- Ferahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlamak
- Fakirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Zaruret
- Yayımlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Mukallit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcı, Taklitçi
- Yandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Donatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teçhiz
- Müsvedde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalama, Taslak
- Mitos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Denizaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sualtı Kayık, Tahtelbahir
- Hasetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Eleğimsağma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebekuşağı, Alkım, Gökkuşağı, Alaimisema
- Mazlum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgin, Çilekeş, Kıyıma Uğratılmış, Zulüm Gören
- O Hâlde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
- Doğrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teyit Etmek, Tasdik Etmek, Ayarlamak, Desteklemek
- Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muavenet, Katkı, Destek, Etki, Bağış, İane, Kömek, Himmet, Lütuf, Medet, Muzaheret
- Bahsetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Barisfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır Küre
- Tarumar Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezimet
- Deli Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Patavatsız
- Sindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çommak, Ezmek, Hazmetmek, Sındırmak
- Arpacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İt Dirseği
- Kov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü