Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Askeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süel, Harbi
- Nakışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek
- Biricik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Yegâne
- Gergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Sinirli
- Fazlaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokça
- Hele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelhusus, Özellikle
- Doygunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiğna, Tatmin
- Fos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
- Şehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Kent, Memleket, Büyük Kent, Şar
- Meşrubat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçecek, İçkiler
- İttifak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşma, Bağdaşma, Anlaşma, Bağlaşma, Birleşme, Oy Birliği
- İka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Yapmak
- Şallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Toplum, Ehil, Kütle
- Mektup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Name, Yazı, Betik
- İnzal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirme
- Kâtip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sekreter, Yazman
- Sobe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Oval, Beyzi
- Lerze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme
- Mezarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömütçü, Sinci
- Yirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Sismoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprembilim
- Kepenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Mal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meta, Emtia, Bayağı, Sığır, Esrar, Orospu, Varlık
- Kerem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk, Ululuk, Büyüklük, Asalet; İyilik, Lütuf
- Kürevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toparlak
- Tıklatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkıldatmak
- Taşıyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haiz
- Cumhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk, Topluluk
- Muktedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkli, İktidarlı
- Abonman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürüm
- Algı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, İdrak, Kazanç, Rüşvet, Vergi, Anlama
- Müşavirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışmanlık
- Korna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klakson, Fit, Sinyal
- İstismar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak, Sömürmek
- Neve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torun
- İkinci Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
- Baylanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşve, Naz
- Çarpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğri Büğrü, Kötü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü