Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pufla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Yumuşak, Kaba
- Gece Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geceleyin
- Bolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Yağmur
- Sakinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Rahatlamak, Yatışmak
- Tecessüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Canlanmak
- Gureba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesizler
- Poşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torba
- Süspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıltı
- Köşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tun, Bucak, Çene, İbik, Künç, Zaviye, Kuytu, Tenha, Ücra, Korner
- Teorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramsal
- Valilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vilayet, İl, İlteberlik
- Hassaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Özellikle
- Civan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Genç
- Rehinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Garabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elginlik, Tuhaflık, Yabansılık, Gariplik
- Desen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakış, Tasvir
- Jupon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçetek
- Ahbaplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk, Hususiyet, Ünsiyet
- Resmiyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
- Kondisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklılık, Durum, Şart
- Yel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı
- Salkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Arpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüşvet
- Veremli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Abdomen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın
- İta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verme, Ödeme
- İmdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medet, Yardım
- Atlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Atlanmak, Binmek, Çıkmak, İnmek, Tullanmak, Yanılmak
- Çıngar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga
- Haraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Öfke, Sinir
- Hicran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılma, Ayrılık Acısı
- İkramiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Mükâfat, Prim
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- Çizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizik Çekmek, Hat Çekmek, Yemek
- Gitgide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Giderek
- Yave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık, Cefengiyat
- Bileşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürekkep, Basit Olmayan
- Trup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım, Kol
- Mıhlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimdik, Sabit
- Jüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telis
- Ayrışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türlü, Çeşitli, Ayrı Türden, Çeşit Çeşit, Muhtelif, Heterojen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü