Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kalay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfür
- Öte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, O Taraf, Üst
- Radikalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktenci
- Mütenahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonlanma
- Biraz Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demin
- Yüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Kışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
- Seçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmen
- Sahtekârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
- Balçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çamur, Kil
- Yatıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştıran, Sakinleştiren, Müsekkin, Trankilizan
- Maliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Girdap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrinti, Çevri, Burgaç, Burulgan
- Akrobat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz
- Pedal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklık, Ayakçak
- Aynı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzer, Özdeş, Tıpkı, Özdeşi, Eşiti, Bir, Nüsha
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Resul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber, Elçi, Yalvaç, Haberci, Nebi
- Nail Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Erişmek, Kavuşmak, Ulaşmak
- Elde Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkarmak, Sağlamak, Temin Etmek, Ulaşmak, Uydurmak
- Güdelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovalamak
- Fazlalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Artı, Bolluk
- Ön Bilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebadi
- Bunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım, Sıkıntı
- Gailesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç
- Mide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
- Piyata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabak, Yassı
- Tevdi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Vermek
- Al kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırmızı, Kızıl, Aldatma, Düzen, Tuzak, Hile, Dek, Dolap
- Sınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Bozulmak, Kırılmak, Dağılmak, Perişan Olmak
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Suspus Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- Tiryak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon, Panzehir
- İbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emzik, Kenar, Köşe, Uç
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
- Ruzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
- Çarpışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak, Vuruşmak
- Selemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Yanında Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek, Yardımcı Olmak
- Cezaevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam, Delik, Hapis, Hapishane, Kazamat, Mahpushane
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü