Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Emir Subayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaver
- Muhafazakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Saçakbulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak Bulut, Sirrus
- Turne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Gezisi
- Oldubitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
- Yenitüreme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Ağır Sıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Darağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa, İdam Sehpası
- Mizaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Huy, Karakter, Sağlık, Tabiat, Yaradılış, Doğa
- Tebdil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Gelin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kukla
- Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Çeri, Süer, Mehmetçik
- Uyuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Mürgülemek
- Tercüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirme, Çeviri
- Erik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alça, Kayısı
- Merhamet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Sorgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstintak
- İstemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Dilemek, Arzulamak
- Ana Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okyanus
- Rekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Üst Derece
- Hayal Meyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli Belirsiz
- Tedarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Sağlama, Edinme
- Otorite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkili, Yetke, Sulta, Erke
- Hekim Hakkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizite
- Temizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Saflık
- Boysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
- Öğütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
- Bay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Zamansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakitsiz
- Yarbay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
- Konulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Simsiyah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapkara
- Diklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
- Ondalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşar, Aşari
- Unsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
- Takdir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkışlamak
- Hoppanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoplamak
- Konvoy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Bölük, Katar
- Yakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek, Kaldırmak, Yaraşmak
- Tamahkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Hırslı
- Cansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmüş, Bitkin, Güçsüz, Hareketsiz, Durgun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü