Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ele Geçirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Kazanmak
- Lakırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Ivır Zıvır, Laf, Söz
- Seçilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Materyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçilik
- Tebdilihava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi
- Harp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Savaş, Muharebe
- Yadsılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumsuz, Menfi, Salibe
- Çıkkınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Şişmek
- Helezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helis, Kıvrımlı, Yılankavi
- Yanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Duygulu, Kebap, Yanmış, Kavruk, Acılı
- Anarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa; Başsızlık, Karışıklık, Düzensizlik
- Sonrasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Sonsuz
- Gayrimenkul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emlak
- Refik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Koca, Zevç
- Islak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Nemli, Yaş
- Kılıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Temiz
- Kıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Bayır, Çevre, Kenar, Kıyı, Tepe, Uç
- Yerkökü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havuç
- Yamuk Yumuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamru Yumru
- Akan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cari
- Bürokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci
- Harıl Harıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- İmtiyazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Muaf
- Bozgunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ordu Bozanlık, Fesatçılık, Fitnecilik
- Ellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Değmek
- Çiftteker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
- Ziyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Heba Etmek, Heder Etmek
- Kavkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
- İncitici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Keskin
- Yenişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek
- Tansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Bozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
- Pusarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puslu, Serap
- Kobay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denek
- Tokatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Sefine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi
- Vira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız
- Yetişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Menşe
- Özetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa Etmek, Kısaltmak
- Mebde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Başlangıç, İlke, Kaynak, Kök
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü