Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Efendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
- Tertip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzenleme, Sıralama, Koldaş, Dizgi, Hile, Komplo, Düzene Koyma, Hazırlama
- Boş Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırva
- Bilirkişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Eksper, Ehlihibre, Ehlivukuf
- Kulaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazan
- Temkinlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakar
- Zalimce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Mutasavvıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sufi, Gizemci
- Dokundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürtmek
- Şakrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şen, Sevinçli, Keyifli, Gevrek
- Gelenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anane, Adet, Töre
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Mecal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Dinçlik, Güç, Kuvvet, Takat
- Malik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İye, Yetkin, Sahip
- Dalgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Dikkatsizlik, Gaflet
- Kılavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit, Öncü, Rehber
- Vekâlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Vekillik, Bakanlık, Nazırlık, Yetkililik
- Müşahede Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek
- Kanepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan
- İçyüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahiyet, Zamir, Künh
- Turunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenç
- Fevkalade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
- Ayrımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı
- Yatışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Kırılmak, Sakinleşmek, Şiddeti Geçmek
- Çoksesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polifonik
- Üzüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Dert, Elem, Ezgi, Gaile, Gam, Karanlık, Kaygı, Keder, Kor, Tasa, Teessür, Usanç, Yara, Yeis, Dem
- İskontolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirimli
- Temayüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Alımlı Çalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel
- Tamamen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büsbütün, Tümüyle, Komple, Temelli, Top
- İzan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış
- İnfilak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlama, Bösme
- Kır Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Fasıla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Kesinti, Ayırdım
- Kelp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpek
- Hızar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı, Biçki
- Cadılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Edebiyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncı, Yazınbilimci
- İlgili Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
- Vizite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim Hakkı, Muayene Ücreti
- Niza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga, Bozuşma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü