Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eğik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmiş, Eğri, Meyilli, Mail, Şev
- Payizde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Sındı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makas
- Tırsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Korkmak, Ürkmek
- Mamure kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırlık
- Avunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Kuldurbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
- İştirakçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılımcı, İşçi
- Çevrimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Gök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gökyüzü, Sema, Uzay, Yetişmemiş, Asuman
- Anayasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Esas Kanun, Konstitüsyon, Temel
- Ağı Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zakkum
- Serdengeçti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedai
- Haliyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olduğu Gibi; Doğal Bir Sonuç Olarak, İster İstemez
- Cıdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak
- Uğruna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Korna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klakson, Fit, Sinyal
- Konsantrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşma, Derinleşme
- Su Taşkını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sel
- Tuvalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Hela, Wc, Yüznumara
- Vasıfsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niteliksiz
- Gelişigüzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastgele, Özensiz, Yarım Yamalak, Sudan, Gönülsüz, Üstünkörü, İtinasız
- Dinlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat, Tatil
- Sükûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet, Dinme, Dinginlik, Devinimsizlik
- Hamil Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak
- Birkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Az Sayıda, Çok Olmayan, Bir Niçe
- Mukavemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
- Yararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyhude, Boş, Çöp, Eğreti, Faydasız, Gereksiz, Kısır, Nafile
- Namına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Kalbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Zade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Oğlu, Evlat
- Yeğleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tercih
- Hercümerç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Hümanizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamcıllık
- Keşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nöbet, Sıra
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- İşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atölye, Gömlek
- Aldırmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsızlık, Tasasızlık
- Gani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Çok, Varlıklı, Zengin
- Parke Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki Taşı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü