Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Derrace kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
- Zirizemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodrum
- Özlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişi, Zat, Özdek, Öz Madde, Cevher, Nelik, Mahiyet, İş, Kar, Husus
- İmarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırsız
- Teşkilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Örgüt
- Mercimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasmık
- Beletçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletken, Kondüktör
- Emekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekaüt, Zor, Mütekait
- Dinlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat, Tatil
- Borçlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikraz
- Menfaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Kâr, Yarar, Ası
- Kenetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bentlemek, Bitiştirmek, Kilitlemek
- Uydurmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Devretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Dolaşmak, Dönmek, Tahvil Vermek
- İkircim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Çapkıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Şahin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan, Sungur
- Ateş Parçası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Canlı
- İhtiram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı
- Laf Cambazlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Despot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Müstebit, Tiran
- Tarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekincilik, Kültür, Ziraat
- Taksim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Bölüşmek
- Mutemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnal
- Ruhsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Müsaade
- Hapaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Avane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Yardımcı, Kafadarlar, Yardakçılar
- Çağlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan
- Fahişehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhane
- Karamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Kötülemek, Lekelemek, Yermek, Kovlamak, Bakmak, Gözetmek
- Debi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akım
- Lütfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
- Yumuşaklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Naçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
- Toplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
- Eziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap, Sıkıntı, Zulüm, Üzgü
- Kızamık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılca
- Hostes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Petek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyatör
- Salih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar, Elverişli, İyi
- Cömert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Verimli, Akı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü