Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Demir Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
- Kenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil, Kumsal, Ağız, Bucak, İbik, Kıyı, Taşra, Yaka, Yan
- Uyku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Gaflet
- Çapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Postacı
- Tatbik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak
- Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamış
- Tahavvül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Dönüşmek
- Linol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyma
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Muahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
- Aksamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakik
- Yurt Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çet El
- Sözleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele Akdetmek
- Matah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimse, Mal, Eşya, Şey
- Rahimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
- Nasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusal
- Dikkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık; İlgi, Özen
- Çözülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Aradan Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
- Pansiyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınakçı
- Ön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
- Sövme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalay, Küfür
- Geçerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Çıtırbom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türedi
- Kâşif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulgucu, Bulan, Bulucu, Keşfeden, Açınlayıcı
- Aka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağa, Ağabey, Büyük
- Kanayaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Kadın, Yoksul, Zavallı
- Ansambl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk
- İthalatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış alımcılık
- Koordinatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümcü
- Hitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenme, Müracaat, Aytama
- İdmansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Ham
- Keza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyle, Ol Da Öyle
- Fors kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygınlık
- Ahlaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törel
- Isınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklaşmak, Alışmak, Benimsemek
- Unmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salah Bulmak, Mesut Olmak, Şifa Bulmak, Felah Bulmak
- Bellek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza, Dağarcık, Akıl, Zihin, Yaddaş, Kafa
- Gözü Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözübağlı, Kör Körane
- Yavaş Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Ziraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ekincilik, Çiftçilik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü