Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cezve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
- Aza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv, Üye
- Ütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek (Oyunda)
- Mütemmim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç
- Zihayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Neşeli
- Ezginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Yetkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun, Salahiyetli, Salahiyettar, Sorumlu
- Öğrenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbret
- Tutarsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek
- Endirekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Akademi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- Mağlup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenik
- Biraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azıcık, Çok Değil, Bir Parça, Bir Balaca, Bir Kadar
- Âlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgin, Bilge
- Nefes Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solumak
- Gökyüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Hava, Sema
- Tanış Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanışma
- Puanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benekli
- Genç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
- İleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Müterakki, Sonra
- Çamçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
- Terzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmen
- Kaime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman
- Yamulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek
- Yanılgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanlış
- Sorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber
- Tıfıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Acemi, Toy
- Yobaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Kaba Sofu
- Vejetasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Bitki Örtüsü, Olgunlaşma
- Prenses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
- Gına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme
- Farenjit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
- Stil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üslup, Biçem, Tarz
- Kit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macun
- Kristal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Billur
- Gazete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Zeban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Bıçkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külhanbeyi, Çapkın, Kabadayı, Deneyimli, Korkusuz, Gözü Pek, Yürekli, Cesur
- Sivil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Mülki, Üniformasız, Çırılçıplak
- Büyük Anne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü