Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Boğanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağanak
- Komutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumandan, Bey
- Birincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, En İlk
- Dram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı
- Kendir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenevir
- Lot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutam
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Fars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örekçi
- Teşekkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşma, Oluşum, Kuruluş, Kurulma, Örgüt
- Paspas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaksilen, Silecek
- Lakırtı Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Çalgılı Çağanaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Zuhur Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Gösterme, Ortaya Çıkma, Görünme, Türeme
- Ülker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreyya
- Islah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Embriyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğulcuk
- Gelgit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarma, Meddücezir
- Şaklaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, Dalkavuk, Lağlağıcı, Şen, Güldürücü
- Fısırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Çöp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız, Zibil, Zirzibil
- Yatırım Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maya Koymak
- Toplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
- Otomasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
- Nasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Kesinlikle, Ne, Nice, Ne Gibi, Ne Türlü, Neyle
- Tasım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyas
- Zenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahî, Kara Derili
- Mil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balçık
- Müfettiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetmen, Teftiş Eden, Denetçi, Bakman
- Laçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laçın
- Ekseriyetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Masif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Som, Çıta
- Saygıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazikâne
- Uçurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koparmak, Savurmak
- Yiyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur, Mürtekip, Mürteşi
- İcap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Lüzum, Zaruret, Gereklik, İster
- Revzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere
- Mekân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Ev, Uzay, Yer, Yurt, Oturulan Yer
- Piyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğan
- Hitap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
- Rezerve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtımlı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü