Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hicviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergilik
- Denetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Murakıp, Kontrolör, Müfettiş
- Kuartet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü
- Dözüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Tahammül, Tolerans
- Şam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mum
- Kiralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek
- Sağlamlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Perçinlemek
- Piştov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabanca
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Model kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Biçim, Örnek, Sistem, Şekil
- Tutarsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek
- Solist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
- Düzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Nizam, Sistem, Konsept, Rejim, Komple, Al, Dek, Dolap, Fırıldak, Hile, İntizam, Kapan, Kol, Komplo, Olta, Oyun, Rabıta, Seviye, Sıra, Tertibat, Tertip, Yerleştirme, Akort
- Hırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldamak
- Muhasara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abluka, Kuşatma, Sarma, Çevirme
- Fukaralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Güçsüzlük
- Yumuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tombul
- Canciğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Çok Yakın, Sıkı Fıkı, Pek İçten
- İttihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Birlik Kurma, Bir Olma
- Paykamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Bilmek, Düşünmek, Hissetmek, Sezmek, Ukmak
- Hırsızlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çırpmak
- Tel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lif, Makara
- Gato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Pasta
- Zorlukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç
- Müstehcen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizce, Açık Saçık
- Kez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, El, Kat, Kere, Nöbet, Öğün, Sefer, Su, Yol
- Kaideli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurallı
- Asıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Toygar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çayır Kuşu
- Bulaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
- Elektrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Çıngı, Çarpıcılık, Cazibe, Canlılık
- Müfessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorumcu, Açıklamacı, Tefsirci
- Duluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakak, Yüz
- Mahfazalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Nöbetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nokta
- Arzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heves, İstek, İsteme, Dilek, Yönelme, Eğilim, Gönül, Rağbet
- Buzdağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aysberg
- Ürem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getiri, Faiz, Nema
- Siklamen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşankulağı, Buhurumeryem
- Fırtına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Aleniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü