Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bodyguard kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu
- Tazyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basınç, Baskı, Zorlama, Sıkıntı Verme, Sıkıştırma
- Irakgörür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün, Teleskop
- İlavesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiz
- İntişar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Billahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vallahi
- Münasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Uygun, Yerinde, Yaraşıklı
- Yazı Tahtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta
- Tamirhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarımevi
- Guatr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guşa, Cedre
- Özlenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasret, Özlem
- Bırakı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedik, İmtiyaz
- Menzil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Daire, Konak, Konut, Merhale, Erim
- Konuşmama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Politik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal, Siyasi
- İnce Yapılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Zayıf
- Cevval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faal, Divringi
- Biçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Form, Tarz, Eşkâl, Hat, Kalıp, Merkez, Minval, Suret
- Harici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dıştan, Yabancı, Dış
- Salatalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyar
- Emrivaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldubitti, Olut
- Çağırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Nida
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Gururlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek, Kibirlenmek, Caka Satmak, Kasıntılanmak, Büyüklenmek, Kabarmak, Şişmek
- Dayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Cesur, Havadar, Kabadayı, Yiğit
- Tavizkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- Ahlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Armudu, Dağ Armudu, Suyuklar
- Müştehi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
- Düzenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen
Vermek
- Arz Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Dere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Küçük Çay, Öz
- Yanıkara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
- Uzayadamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kozmonot, Astronot
- Kavuştak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakarat
- Terkidünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnziva
- Sunturlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Gösterişli, Yaman, Berbat, Dehşetli
- Özü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi
- Lakırdıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Geveze
- Karnabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Eziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap, Sıkıntı, Zulüm, Üzgü
- Sincap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü