Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Salamanje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek Odası
- Alın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı
- Boşaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Tahliye Etmek, Dökmek, Aktarmak, Açmak, Çıkarmak, Kotarmak, Kusmak
- Yükseklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtifa, Yükselti
- Karnabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Yırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
- Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif
- Erinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşenmek
- Çekme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Feveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırma, Kaynama; Birdenbire Öfkelenme, Köpürme, Parlama
- Silahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatlanmak
- Operasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat, İşlem, Eylemce
- Çalgıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezene, Mızrap; Bahçe Süpürgesi, Çalkı
- Denetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teftiş Etmek, Murakabe Etmek, Kontrol Etmek
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Erkek Berberi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Vurgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Muhtekirlik, Müptela, Soygun, Spekülasyon, İhtikar, İnme
- Cesaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
- Telefon Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng Etmek
- Nazara Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamanlamak
- Sarsıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Titreme, Travma, Titreyiş
- Asıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Selametle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlikle
- Mukavele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Kontrat, Sözleşme, Konuşuk
- Entegrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
- Mutemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnal
- Jilet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülgüç
- İnanılır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyetli, Muteber
- Reis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Lider, Kaptan
- Risale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Broşür, Kitapçık
- Namdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Sendikacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç
- Vibrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- Seyahatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezilik
- Müzayede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Artırma, Artırma
- Gut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Hastalığı, Nıkris
- Razı Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
- İrrasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usdışı
- Havsala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leğen, Kuş Kursağı, Anlama Ve Kavrama Yetisi
- Çile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eza, Cefa, Azap, Zahmet, Bela, Dert, Gam, Kelep, Sıkıntı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü