Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bakılırsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Hilaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Karşıt, Ters, Yalan
- Öz Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi, Tercümeihal, Yaşam Öyküsü
- İftiracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karacı
- Sahabet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak, Korumak
- Rekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Üst Derece
- Kabaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Evliya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Yatır, Veli
- Dinleme Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
- Hâkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren
- Kuşku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık
- Kendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Özü, Zat
- Misket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Bilye
- Çoğalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Kaynamak, Türemek, Üremek, Yükselmek
- Kapasite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığa, Yeti, İmkânlılık, Kabiliyet, Yetenek
- Bröve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Şehadetname
- Tırı Vırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Boş, Değersiz
- Tazminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödence
- Sinyal Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korna Çalmak
- Üleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bölünmek, Bölüşmek, Paylaşmak
- Arda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
- Repertuar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık
- Katı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyu, Merhametsiz, Misli, Muhkem, Pek, Sert, Sıkı, Acımasız, Berk, Tıkız, Zalim, Yeğin, Şiddetli, Sulp, Taşlık
- Ayın On Dördü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay
- Koku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İşaret, Itır
- Yalama Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak
- İhtiyatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımlı, Sakıngan
- Duraksamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak, Tereddüt Etmek
- Tapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlı
- Cansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmüş, Bitkin, Güçsüz, Hareketsiz, Durgun
- Realizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçilik
- Mütedeyyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Dinselci
- Ermiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eren, Aziz, Evliya, Veli
- Tecennün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
- Kötücülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, İhanet
- Topal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak
- Çağlayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Kaynarca
- Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
- Değişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübadele, Takas, Varyasyon
- Felek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Baht, Dünya, Gök, Gökyüzü, Sema, Şans, Talih, Acun
- Uçantop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Voleybol
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü