Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Bulmak
- Tom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kubbe
- Bakımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
- Gittikçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Günü Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayat
- Kayırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, İltimas Etmek, Gözetmek, Himaye Etmek, Himayecilik Etmek, Kohumbazlık Etmek, Himmet Etmek
- Amale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi
- Uykulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur
- Ellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eldiven
- Niyet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek
- Buyurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emretmek, Almak, Demek, Etmek, Geçmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Söylemek
- Beyazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
- Konferans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Perdesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
- Telepati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzduyum
- Güllü Kelem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Vaziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum, Hâl, Tavır, Yer
- Lazımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Balkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Güzel, Parlak, Sancı
- Vukufsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Mademki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madem
- Bakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Salık Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek
- Gerileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- Köhne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimiş, Çağ Dışı, Kart, Püskü, Bakımsız
- Üstler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkân
- Bed kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Tuhaf
- Siyasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal
- Trafo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştürücü
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Konferansçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Lokman Ruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- Tamirhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarımevi
- Akis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı, Yansıma, Tepke, Zıt
- Yakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Koymak, Sızlamak, Sızlanmak, Şikayet Etmek
- Komi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garson Yamağı
- Hitam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Bitim
- Katıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Saf, Tabii, Tam, Yavan
- Gözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynek
- Tahayyül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşleme, İmgeleme, Hayal Etme, Kılıklama
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü