Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Başlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Serlevha
- Hicviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergilik
- Yapılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, Kuruluş, Nitelik, Yapı
- Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
- Şöhret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, San, Şan, Ün, Nam
- Bütünleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkmal, Tamamlama
- Fonoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilim
- Abartma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Şişirmece, Mübalağa Etme
- Azizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muziplik, Şaka
- Şems kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güneş
- Mukallit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcı, Taklitçi
- Madik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Hile
- Tertipsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Savruk, Dağınık
- Ödem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Yatıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Teskin Etmek
- Birden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ani, Aniden, Ansızın, Çabucak, Gafleten, Yekten, Bir Defada, Birlikte, Apansız
- Bilgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malumatlı, Malumattar, Malumat Sahibi, Haberli, Agâh, Haberdar, Uyanık
- Yoğunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz, Kesafet, Kıvam, Trafik
- Cümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümce, Dizge, Sistem, Bütün, Hep, Herkes, Cemi, Sözcük Dizisi
- Elöpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertenkele
- Başkonsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
- Görü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Din Ayrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İladini, Laik
- Mükellef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Ağır, Özenli; Yükümlü
- Cesur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Dayı, Gözü Pek, Cesareti Olan, Yürekli
- Hayâsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Arlanmaz, Yüzsüz
- Yani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Ki, Demek, Bu Demek Ki, Şu Demek Ki, Sözün Kısası, Doğrusu
- Laiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgenlik
- Abecesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alfabetik
- Tırkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgü
- Telaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Şembe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumartesi
- İllegal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayrilegal, Gizli, Yasa Dışı, Yasaya Aykırı
- Anlayışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Dümbelek, Geri, Köylü
- Gözlemevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rasathane
- Marangoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dülger
- Haşarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcekler
- Faraziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Hipotez
- Oranlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek, Hesaplamak, Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Ölçmek
- Alp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Er, Kahraman, Yürekli
- Döner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönme Kebap
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü