Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Başkaldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Ayaklanma, Kalkışma, Başkaldırma, Karşı Gelme, Kozgalan
- Haberci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Muhbir, Müzevir
- Sosyolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimci
- Sarımtıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavun İçi
- Beğenmemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- Meyletme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
- Lütuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Yardım, İhsan, İnayet, Nimet, Atıfet
- Dalkavukluk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak
- Emir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman, İstek, Komut, Talimat
- Hoşnutluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Durgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
- Estetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedii, Güzel Duyu
- Kimlik Kartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
- Münteşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Canhıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzücü, Yürek Paralayan, İç Acıtan, Kulak Tırmalayan, Tüyler Ürpertici
- Kıstak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Karışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahil, Müdahale
- Tonton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Hoş, Güzel, Tombul (kişi), Hoşa Giden
- Şok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Feda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözden Çıkarmak, Harcamak, Kıymak, Satmak
- Fışkırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye, Islık
- Olgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Değmiş, Kâmil, Pişkin, Yetişmiş
- Farsça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
- Moruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, Baba, İhtiyar, Koca
- Yoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Bireysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferdi, Şahsi
- Ürün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıt, Önüm, Eser, Hasılat, Mahsul, Meyve, Semere
- Yad Eller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
- Akis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı, Yansıma, Tepke, Zıt
- Reşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin, Yetişkin
- Ayna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözgü, Mirat, Yansıtaç, Güzgü
- Harekat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranışlar, İşler; Manevra, Çarpışma, Çevirme, Kovalama
- Taarruz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hücum, Saldırı, Saldırma, Sataşma
- Yazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayfiye
- Porsumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Refleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Tepki, Yansı
- Angutluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Basit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
- Bileşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terkip
- Solmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Ölmek, Pörsümek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü